Boş şeylerle tıka basa dolu!

Zihnimizdeki Veri Depolama ve Filtrasyon Sistemi Üzerine Düşünceler

Çoğumuzun karşılaştığı bir sorun var: zihinsel belleğimizdeki veri depolama sınırlılığı. Bilgisayarlarımızın belleğine benzer şekilde, zihinsel belleğimiz de sınırlı bir kapasiteye sahip. Bu nedenle, saklamaya değer bilgileri seçmek ve gereksizleri reddetmek oldukça önemli. Aksi takdirde, önemsiz ayrıntılar hafızamızın değerli yerlerini işgal edebilir ve bizi önemli bilgilerden mahrum bırakabilir.

Günlük yaşantımızı düşünelim biraz; neyle ilgilendiğimizi, zihnimizi neyle doldurduğumuzu ve hangi bilgileri hafızamıza kaydettiğimizi gözden geçirelim. Muhtemelen, önemsiz gibi görünen birçok detayın zihnimizi işgal ettiğini fark edeceğiz. Bu gereksiz bilgiler, bir araya geldiklerinde zihnimizi gereksiz yere doldurabilir ve sıkıntı yaratabilir.

Ne yazık ki, zihnimize giren bilgileri filtreleyecek bir mekanizmamız yok. Bu nedenle, gereksiz detaylar hafızamıza sızabilir ve zamanla birikebilir. Bilgisayarlarımızda olduğu gibi, bu durum belleği doldurabilir ve performansı düşürebilir. Bu durum sadece bilgisayarlar için değil, insanlar için de geçerli! Günümüzde birçoğumuz, dolu belleklerimiz yüzünden zihinsel yorgunluk ve bellek tıkanıklığı yaşamaktayız.

Arthur Conan Doyle, Sherlock Holmes serisinde zihinsel filtreleme konusunda önemli bir ipucu veriyor: “İnsan zihnini, boş bir çatı katına benzetiyorum ve insanın bu çatı katını dikkatlice döşemesi gerektiğini düşünüyorum.” Yalnızca önemli bilgileri seçmeli ve gereksizleri elemeliyiz. Zamanla zihnimizdeki bilgiler arttıkça, yeni bilgileri öğrenmek için eski bilgileri unutmamız gerekebilir.

Bir şeyi hatırlamaya çalışırken zihnimizi gereksiz bilgilerin doldurması oldukça yaygın bir durumdur. Bu yüzden, önemli bilgilerin arka planda kalmasına ve hatırlanamamasına neden olabilir. Bu durumu hepimiz yaşamaktayız ve aslında bu, zihinsel filtreleme becerisinin eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Sizce, önemli bilgileri hatırlayamamak mı daha kötü, yoksa gereksiz bilgileri zihinden silip atamamak mı?

Related Posts

Piyasalar hareketli… Altın gaza bastı

Merkez bankalarının rekor alım hamleleri ve jeopolitik/endüstriyel belirsizliklerin yoğunlaşması ile altın yükselişine devam ediyor.

Puan peşinde koşarken kaybettikleriniz: Tüketim tuzakları

Ardıç Üçyıldız sadakat programlarının gerçeklerini kaleme aldı… Bu programlar gerçekten tasarruf mu sağlıyor, yoksa sizi gizlice daha fazla harcamaya mı itiyor… Psikolojik tuzakları nasıl tanıyacak ve bilinçli tüketici olarak nasıl korunacaksınız… İşte detaylar:

Gaziantep’te Kadınlar Tel Kırma Kursunda Hem Sanat Öğreniyor Hem Ekonomik Katkı Sağlıyor

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği tel kırma işlemeciliği kursuna katılan kadınlar, hem geleneksel el sanatını öğreniyor hem de ürettikleri ürünlerle aile bütçelerine katkıda bulunuyor. Kurs, genç kızların çeyizlerini hazırlamalarında ve meslek edinmelerinde önemli bir rol oynuyor.

Gurbetçilerden ekonomiye 15 bin eruoluk can suyu

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye’ye dönüşü başladı. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken Yurt dışından gelen her ailenin ortalama 15 bin euro harcama yaptığını söyledi.

Özgür Özel: Fındık Fiyatları Kabul Edilemez

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, fındık fiyatlarının düşüklüğünü eleştirerek 250 lira altını ‘ölüm’ olarak nitelendirdi.

Gizli ekonomik güçler: Büyümede Batılı güçleri geride bırakacak on ülke

Bu etkileyici rakamların ardında genellikle kırılgan bir gerçeklik yatıyor: savaşlar, yoksulluk veya tek bir gelir kaynağına bağımlılık. Ekonomik büyümenin her zaman başarıyla eş anlamlı olmak zorunda olmadığını gösteren on ekonomiye bir göz atın …